İmambakır Üküş; Sol ve demokratik güçler AKP’nin mezhepçi ideoloji ve politikalarının hegemonyasından kurtulmalıdır. Suriye’de savaşa karşı çıkmakla ne Esadcı ne de Alevi olursunuz…　

Suriye’de bir “savaş” var…

Hem de insanlığın bu güne kadar gördüğü en “vahşi” savaş…

Peki; Suriye’de kim kimle savaşıyor?

Peki; Suriye’de savaşta kimden yanasınız?

***

Bütün emperyalist merkezler Suriye’deki varlıklarını Suriye’de “demokrasinin yokluğuna” ve “insan haklarının ihlallerine” dayandırıldılar…

Gerçekten Suriye’de sorun bir “demokrasi” ve “insan hakları” sorunu mu?

Bu yüzden mi ABD ve AB Suriye’ye “müdahil” oldular…

Bu yüzden mi dünyanın dört bir yanından silahlı cihatçı İslami terör örgütlerini Suriye’ye taşıdılar?

***

İşin en “komik” yanıysa ABD ve AB’nin Suriye’ye “müdahilliğini” Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar üzerinden yapmasıdır…

Suudi Arabistan, gerçekten en gelişmiş demokrasi ve insan haklarında dünyaya örnek gösterilecek bir ülke…

Katar gerçekten demokrasi ve insan haklarından dünyaya örnek gösterilecek bir ülke…

Türkiye’de demokrasi ve insan haklarındaki “ileri” aşamasını ise hep birlikte yaşıyoruz…

***

Suriye’de “Müslüman kardeşler” dışındaki örgütlerin çok büyük çoğunluğunun Suriye ile hiçbir ilişkisi yok…

Bugün Suriye’de Esad yönetimine karşı eylem yapan cihatçı İslami terör örgütlerinin militanlarının çok büyük çoğunluğunu Suriye vatandaşı değil…

Hatta bazılarının Suriye ile hiçbir ilişkisi yok…

Büyük çoğunluğu CİA’nın çeşitli “operasyonlarda” kullandığı cihatçı İslamcı terör örgütleri…

***

Suriye’deki “iç savaşın” Suriye’nin “demokratikleşmesine” katkısı ne oldu?

Terör eylemleriyle “demokratikleşme” olur mu?

Kadın, çocuk demeden insanların kafasını kesmekle “demokratikleşme” olur mu?

İnsanları inançlarından dolayı öldürüp, ciğerlerini, kalbini yiyerek “demokratikleşme” olur mu?

***

Suriye’de Esad hükümetinin yaptığı ne?

Kendi ülkesinin toprak bütünlüğünü korumak…

Kendi ülkesinde “terör” eylemleri yapan örgütlerle mücadele etmek…

Kendi ülkesinde huzuru ve iç barışı sağlamak için mücadele etmek…

***

Suriye’de Esad’ın yaptığı haklı ve meşru bir yurt savunmasıdır…

İşgale ve teröre karşı kendi yurttaşlarını savunmaktır…

Türkiye’nin çıkarı da Suriye’de iç barıştadır…

Türkiye’nin çıkarı da Suriye’nin toprak bütünlüğündedir…

***

Bugün Türkiye’de milyonlarca Suriyeli mülteci var…

Bugün Türkiye’nin sınırları Türkiye’nin denetiminden çıkmış durumda…

Bugün binlerce cihatçı İslamcı terör örgütü militanı Türkiye’de…

Bugün Türkiye’de bu nedenlerle katliamlar Ülkesi haline geldi…

***

AKP’nin Orta-doğudaki mezhepçi politikaları nedeniyle Türkiye yalnızlaştı…

AKP Suriye’de bir bataklığa saplandı…

Bu bataklıkta bir tek çıkış yolu var…

Bu çıkış yolu; Suriye’nin toprak bütünlüğünden ve iç barışında yana olmaktan geçiyor…

***

Suriye’de emperyalist güçlerin çıkarları için savaşmak Türkiye’nin çıkarına değildir…

Suriye’de AKP’nin mezhepçi politikalarından dolayı savaşa dahil olmak Türkiye’nin çıkarına değildir…

Türkiye’nin çıkarı Suriye ile dost olmaktır…

Türkiye’nin çıkarı Suriye’nin toprak bütünlüğüdür…
****

Türkiye’nin bütün ilerici ve demokratik güçleri Suriye ile savaşa karşı ortak tavır koyabilmelidir…

Suriye’de küresel güçlerin çıkarlarına karşı halkların kardeşliği ve dostluğu için dayanışmayı yükseltebilmeliyiz…

Sol ve demokratik güçler AKP’nin mezhepçi ideoloji ve politikalarının hegemonyasından kurtulmalıdır…

Suriye’de savaşa karşı çıkmakla ne Esadcı ne de Alevi olursunuz…

***

Sol’un ve demokratik güçlerin sessizliği ve tavırsızlığı kabul edilemez…

Alevi örgütlerinin ve kurumlarının sessizliği ve tavırsızlığı kabul edilemez…

Esadcı veya Alevi suçlamalarından korkarak siyaset yapamazsınız…

Savaşa karşı çıkarsanız ne Esadcı ne Alevi yanlısı olmazsınız; yalnız insan ve demokrat olursunuz…