CHP’de kongre-kurultay süreci başladı…

Bu kurultay CHP’nin geleceğini belirleyecek bir yönetimi seçecek…

Önümüzdeki iki tarihi önem de seçim var…

Bu kurultayda seçilecek kadrolar hem yerel seçimleri hem de genel seçimleri yönetecek…

***

Daha önceki kongre süreci belediye başkanlarının yarışı şeklinde gerçekleşti…

Şimdi de aynı “tehlike” devam ediyor…

Belediye başkanları örgütü kendileri belirlemek istiyor…

Hele yerel seçimlerin “kapıda” olduğu bir dönemde belediye başkanlarının müdahalesi daha çok olacağa benziyor…

***

CHP’de belediye başkanları ve örgüt ilişkisi bir türlü rayına girmiyor…

Belediye başkanları örgütü yönetmek istiyor…

İl ve ilçe başkanları da belediyeyi yönetmek istiyor…

Bu “gerilim” hem örgüte hem de belediye başkanlarına ama daha önemlisi CHP’ye zarar veriyor…

***

Belediye başkanlarının çoğu kendini “seçilmiş sultan” sanıyor…

Belediye olmanın sağladığı “kamu imkanlarını” çok kötüye kullanıyor…

O “imkan”ların yaratıklarıyla örgüte ve insanlara hükmetmek istiyorlar…

Bazıları o “imkanlarla” genel merkezi bile “idare” ettiklerini iddia ediyorlar…

***

Örgüt ve belediye ilişkisinin doğru kurulmaması CHP’ye büyük zarar veriyor…

Bugün birçok belediye başkanı ve belediye aleyhine “yandaşlardan” çok CHP örgütleri propaganda yapıyor…

Belediye başkanını veya belediyenin faaliyetlerini “yıpratarak” kendine “alan” açtığını düşünen birçok il ve ilçe başkanı var…

Birlikte; el ele CHP’yi iktidara taşımak yerine herkes kendi “iktidarının” ve kendi “ikbalinin” derdine düşmüş durumda…

***

Belediyelerin “kamu imkanları” ne yazık ki CHP’de ki örgüt hiyerarşisini de yok etmiş durumda…

Kendini “seçilmiş sultan” sanan birçok belediye başkanı kendini aynı zamanda İl veya ilçe başkanı olarak da görüyor…

Bırakın İl ve ilçe örgütlerini belirlemeyi o il ve ilçedeki kadın ve gençlik örgütünü belirlemek için herkesle kavgalı birçok belediye başkanı var…

Bu gerilim ve çekişmeninse ne yazık ki kimseye faydası yok…

***

Yerel seçimlerde ilkesel olarak ön seçim olmayacak…

Hem tüzükte emredici bir hüküm yok hem de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu her belediye başkanları toplantısında ön seçim olmayacağını ısrarla vurguluyor…

Bu ısrarlı vurgulamanın sebebi ise “boşuna örgüte müdahale etmeyin, atamayı genel merkez yapacak” diyerek belediye başkanlarının örgüte müdahalesinin önüne geçmek…

Ancak ne söylenirse söylesin ne yapılırsa yapılsın büyük oranda değişen bir şey yok…

***

Önümüzde zorlu ve tarihi iki seçim var…

Bu iki seçimde de CHP kazanmak zorunda…

Bu zorluğun nedeni “partisel” nedenler değil…

Tam tersine partiden bağımsız olarak Cumhuriyet ve demokrasi açısından tarihsel bir zorunluluk…

***

Eğer CHP 2019 yerel seçiminde başarılı olamazsa genel seçimlerde ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde başarılı olması mümkün değil…

2019 yerel seçimleri ya CHP’ye ve bütün demokrasi güçlerine kapıyı açacak ya da kapatacak…

Bu nedenle CHP ve bütün demokrasi güçleri 2019’da başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük kentlerin çoğunluğunda seçimi kazanmak zorunda…

İşte İl ve ilçelerde seçilecek kadroların bu seçimi kazanacak kadrolar olması lazım…

***

Hiç kimsenin bu kongre sürecine kendi kişisel beklentileri penceresinden bakmaması gerekir…

Kimin İl başkanı, ilçe başkanı, belediye başkanı olduğunun bir önemi yok…

Önemli olan CHP’ye ve demokrasi güçlerine iktidar kapısını açacak bilinç ve sorumlulukta kadroların yönetime gelmesidir…

Önemli olan CHP’ye ve demokrasi güçlerine Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacak kapıyı açacak kadroları yönetime getirmektir…

***

Cumhuriyetin ve Demokrasinin geleceği kaygısı kimin il ve ilçe başkanı olacağı kaygısından çok daha önemlidir…

Cumhuriyetin ve Demokrasinin geleceği kaygısı kimin belediye başkanı olacağı kaygısından çok daha önemlidir…

Onun için örgütün geleceğine “kamu imkanlarıyla” ipotek koyma girişiminden vazgeçilmelidir…

CHP içinde “Hak-Hukuk-Adalet” için adım atılmalıdır…