Türk - Arap Ülkeleri İş Adamları Derneği (TURAB) Genel Başkanı Canan Sunay, Ortadoğu ülkelerinde yaşanan sıkıntıların ekonomide yeni pazar arayışına neden olduğuna dikkat çekerek ‘’Ticaretin ne dili ne ırkı yoktur. Diplomaside küskünlük olmaz. İş insanları olarak yaşanan sıkıntıların bizi bağlamaması gerekiyor. Çünkü o insanların bize, bizim onlara ihtiyacımız var.’’ dedi.

TURAB’ın bu dönemle ilgili çalışmalarını değerlendiren Sunay; ‘’Ortadoğu’da yaşanan sıkıntılardan dolayı biz TURAB olarak yüzümüzü körfez ülkelerine ve Afrika ülkelerine yönlendirdik. TURAB’ın kuruluş amacı Türk iş insanlarını Arap iş adamlarıyla buluşturmak adına bir köprü görevi görmek, onlara pazar açma konusunda destek vermek. Dolayısıyla bizde bu anlamda Tunus ve Cezayir’de temsilcilik çalışmalarına başladık. En kısa zamanda bu konu ile ilgili protokol imzalanacak. Türki Cumhuriyetleri’ne yönelik de böyle çalışmalarımız var. Irak’ta da temsilciliklerimiz olacak. Temsilciliklerdeki hedefimiz buradan giden iş adamlarımız ve üyelerimize gittikleri ülkenin sistemi, hukuk işleyişi ile ilgili konularda destek vermektir.‘’şeklinde konuştu.

‘’TURAB’ın Ana Hedefi 22 Arap Ülkesi ve Türki Cumhuriyetler İle Ticari İlişkileri Geliştirmektir ‘’

Sunay, TURAB’ın ana hedefinin 22 Arap ülkesi ve Türki Cumhuriyetler ile ticari ilişkileri geliştirmek olduğunu hatırlatarak ‘’26 Mayıs’ da Fas ve Tunus’a bir gezi düzenliyoruz. KOSGEB destekli bir gezi. Türk Tunus Dostluk Derneği (TASCA) ile birlikte yapıyoruz. Bakanlık düzeyinde orada karşılanacağız. İş yapmayı düşündüğünüz ülkelerin kültürel yapısını öğrenmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Tüm Türkiye geneline yaydık bu geziyi. Bütün sanayi ve ticaret odalarına gezimizin bildirisini ve davetini yaptık. Krizlerde yok olan bir şey yok aslında, sermaye el değiştiriyor. Bir firma giderken diğer taraftan başka bir firma yükseliyor. Yani tüketim sona ermiyor sonuçta. Özellikle de temel ihtiyaçlarda. Terörizm, savaş ya da doğal afetlerle ihtiyaçlar değişebiliyor. Ülkelerin gündemlerine göre ihtiyaçlar şekilleniyor. Eylül ayından itibaren her ay bir ülke toplantısı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. O ülkenin büyük elçisi, bizim o ülkedeki müşavirlerimizle birlikte hem bir protokol gezisi hem de o ülkeyle nasıl iş yapılır anlamında programlarımız başlayacak. Örneğin Ürdün, Lübnan, Tunus, Cezayir gibi.’’ Dedi.

‘’STK’lar Sosyal Sermayelerdir’’

STK’ların önemine vurgu yapan Sunay, ‘’Biz hepimiz iş insanları olarak gün içerisinde çok yoğun bir gündemden çıkıyoruz. İş içerisinden çıktığımız zaman birbirimizi anlayacak konuşacak birilerine ihtiyaç duyuyoruz STK’lar bu açığı kapatıyor bana göre. O yüzden STK’ları sosyal sermaye olarak görüyorum ben. Bu dönem TURAB’da kadın başkan olmanın ayrıcalığını da kullanıyoruz. Programlarımızı eşli yapıyoruz. Birkaç toplantıdan birini eşli yapmayı planlıyoruz. Bir kahvaltı programı yaptık yönetim kurulu olarak gördük ki hanımların en büyük üzüntüsüymüş aslında eşlerin STK’lar da olup kendilerinin yalnız kalması. İş adamlarının yaşadığı sorunları eşlerin görmesi birbirlerini anlayıp destek olmalarını sağlayacaktır diye düşünüyoruz.’’ İfadelerini kullandı.

‘’Genç TURAB Üzerinde Çalışıyoruz’’

Sunay açıklamalarına şöyle devam etti: ‘’İzmir’de yaptığımız fuarlardan birini de Mersin’de yapmayı planlıyoruz. Onunda temellerini attık. Genç TURAB üzerinde çalışıyoruz. Yönetimde de buna önem verdik. İkinci kuşak genç iş insanlarını çekmeyi başardığımızı düşünüyorum. Genç TURAB’ın içine üniversite öğrencilerini de katmak istiyoruz. Uluslararası ilişkiler, işletme, dış ticaret okuyan gençlerimizi TURAB’a çekip her bir yönetim kurulu üyemize bir çalışma arkadaşı olacak gençlerimiz bizim ARGE’mizi gerçekleştirecekler ve mezun olduklarında hem iş hayatının içinde olacaklar hem de kendi şehirlerine gittiklerinde TURAB’ı da temsil edecekler çünkü bu gençler yarının iş adamları olacaklar. Bu anlamda gençlere güvenmeyi sağlamış olacağız.’’