ÖZYİĞİT: ADALETSİZLİK VE VİCDANSIZLIK AKP’NİN POLİTİKASI OLMUŞTUR | İmge Gazetesi

 
             HABER ARŞİVİ    |    GÜNCEL    |    ÖZEL HABER    |    SİYASET    |    KÜLTÜR SANAT    |    EKONOMİ    |    YAŞAM    |    SPOR
ÖZYİĞİT: ADALETSİZLİK VE VİCDANSIZLIK AKP’NİN POLİTİKASI OLMUŞTUR


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin İl Danışma Kurulu toplandı

 

Cumhuriyet Halk Partisi Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, ırkçı, mezhepçi, ayrıştıran, kafatasçı olanın milliyetçi de yurtsever de  olamayacağını söyledi. 'Vicdanın' insanın içindeki adalet duygusu olduğunu vurgulayan Özyiğit, "Adaletten sadece gelir düzeyleri arasındaki uçurumun giderilmesi ya da iktisadi kaynakların adil bölüşümü anlaşılamaz. Adalet aynı zamanda yargı, hükümet, devlet karşısında bireyin, yurttaşın adil eşit muamele görmesidir. Bugün adaletsizlik ve vicdansızlık AKP'nin politikası olmuştur" dedi.

 Cumhuriyet Halk Partisi Mersin İl Başkanlığınca düzenlenen İl Danışma Kurulu toplantısı Manisa Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Özgür Özel'in de katılımıyla Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Başkanlık kurulunun oluşturulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Toplantıya, CHP Mersin Milletvekilleri Dr. Hüseyin Çamak, Fikri Sağlar, Aytuğ Atıcı ve Serdal Kuyucuoğlu ile CHP'li Belediye Başkanları İbrahim Genç, Neşet Tarhan Mustafa Turgut, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz, il ve ilçe yöneticileri, meclis üyeleri ve partililer katıldı.

Danışma Kurulu Toplantısı'nda Mersin'de 20 yıl belediye başkanlığı görevi yapan ve Mersin Belediyesi'ne 'Büyükşehir' unvanını kazandıran CHP'li Kaya Mutlu'ya bir plaket verildi. Sahneye 'ulu çınar' anonsu ile davet edilen Kaya Mutlu'ya plaketi Özgür Özel takdim etti.

 "KRAL ÇIPLAK NARALARI HER YERDE ATILIYOR"

Cumhuriyet Halk Partisi Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, toplantının açılış konuşmasında; Türkiye’de 'siyaset ve yönetim bunalımının' tüm özelliklerinin mevcut olduğunu söyledi. Ülke sorunlarını çözmenin çok uzağındaki yönetim kadrolarının kendilerine yönelik tüm iddiaları aklamaya, üstünü kapatmaya yasama, yürütme, yargı ve medya ile örtbas etmeye çalıştığını dile getiren Özyiğit, "Yapılanların haddi hesabı ve boyutu öyle bir şekle gelmiştir ki; değil gizlemek, saklamak, örtbas etmek İran’dan Amerika'ya, Amerika'dan İsveç'e ve Panama bölgelerine kadar uzandı, yayıldı, belgelendi, ifade edilir hale geldi. Yayın yasaklarını uyguluyor olsanız da sağır duyuyor, kör görüyor, ahraz da konuşuyor. 'Kral Çıplak' naraları her yerde atılıyor" dedi.

 MERSİN AKP'NİN ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR

AKP Hükümeti'nin yanlış uygulamalarının yaşamın her alanında hissedildiğini ifade eden Özyiğit, şunları söyledi:

"Gün geçmiyor ki kirli ve pis savaşın şehitleri gelmemiş olsun. Gün geçmiyor ki, anti-demokratik uygulamalar toplumun her kesiminde rahatsızlık yaratmasın. Gün geçmiyor ki İslam kardeşliği adı altındaki çözüm önerilerinde; tarikatlar, cemaatler, vakıflar, şeyhler, müritler, ne olduğu bilinmeyen sapkın kişilikli insanlardan medet ummasınlar. Gün geçmiyor ki, doğayı, sanatı, kültürü ve manevi değerlerimizi ortadan kaldırmak için yasal düzenlemeler getirmesinler. Gün geçmiyor ki, ahlaksızları, ırz düşmanlarını, yandaşlarını koruyan, kollayan yasal düzenlemeler kanun hükmünde kararnameler çıkartılmasın. Gün geçmiyor ki. Nükleer, HES ve Termik Santral ihaleleri diğer devlet ihalelerinde olduğu gibi yakın çevresindeki sermaye gruplarına ihale edilmesin. Mersin, AKP Hükümeti tarafından Avrupa'nın çöplüğüne dönüştürülüyor."

10 Nisan Laiklik Günü'nün önemine işaret eden Özyiğit, laik devlet anlayışının Türkiye'deki Cumhuriyetin en önemli özelliği olduğunu vurgulayan Özyiğit, "Farklı dilleri konuşan, farklı inançları, düşünceleri, kültürleri ve dinleri olan insanlar Türkiye coğrafyasında barınıyor, yaşıyorlardı. Boşnaklar. Gürcüler, Çerkezler, Kürtler, Araplar kendi dillerini konuşuyorlardı, inançlarına göre ibadetlerini yerine getiriyorlardı. Laiklik ayrı dinlerden, dillerden olanların bir arada yaşayabilme iklimini yaratması bakımından önemliydi. Yalnız; aynı dinden olup, farklı dilleri konuşan insanlar için yetersizdi. Bu konu Atatürk tarafından Türkçe ile aşıldı" diye konuştu.

 LAİKLİĞE  HER ZAMANKİNDEN ÇOK İHTİYAÇ VAR

Türkiye tarihinin en kritik dönemlerinin birinden geçildiğine işaret eden Özyiğit, sorunları şöyle sıraladı:

"Otoriterleşme, dinsizleşme, kirli savaş, yoksuzluk, yolsuzluk, iktidarsızlık, tecavüz, rüşvet, hukuksuzluk, vurgun, soygun, talan, rant, ayırımcılık, terör, ötekileştirme, bombalı saldırılar, yaşam alanlarımıza saldırı hepsi iç içe geçmiş bir şekilde hükümet hükmünü icra ediyor. Kimse bu ülkede neler olup biteceğini, Cumhuriyet Halk Partisi'nden başka hiçbir kurum öngöremiyor. Bu nedenle de görev ve sorumluluğumuz çok büyük. Halkın tek umuduyuz.

Sesimizin gür çıkması için, güçlü bir muhalif dalgayı oluşturmamız için, sol siyasete alan açmak için, öğrenci-gençlik hareketinin yükselmesi için, kardeşçe yaşamamızın devam edebilmesi için, çağdaş bir eğitim sistemimiz için toplumun her kesiminin özgür, eşit ve barış içerisinde yaşayabilmesi için; laiklik, semtlerde, sokaklarda, mahallelerde, bürolarda, kahvehanelerde, gençler, kadınlar, çalışanlar içerisinde toplumsallaşarak, siyasallaşarak, halkın gündemine taşımamız gerekiyor. Laikliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Ülke sorunlarına, Kürt sorununu, üçüncü yol bakış açısıyla eşit yurttaşlık temelinde çözümü yine Laikliktir. Savaşarak, hendek açarak, Kürt sorunu çözülemez."

 "ADALETSİZLİK VE VİCDASIZLIK AKP'NİN POLİTİKASI OLMUŞTUR"

Irkçı, mezhepçi, ayrıştıran, kafatasçı olanın milliyetçi de yurtsever de  olamayacağını kaydeden Özyiğit, "Hele hele sosyal demokrat hiç olamaz" diyerek şöyle devam etti:

"Vicdan maddi değil, bireyin maneviyatı ile ilgili bir konudur. İşte bu nedenle sosyal demokrasinin duygusal, merhamet duygusunu içeren bir özü vardır. Bu öz onun en insani, belki de en güçlü yanıdır. Bir siyasetçi konuşmasında 'vicdanlarınıza sesleniyorum' dediğinde aslında 'içinizdeki adalet duygusuna sesleniyorum' demek istiyordur. Bu nedenle Türkiye de sosyal demokratların, demokratik sosyalistlerin, liberallerin; faşist ve şeriatçı olmayan her dünya görüşüne sahip kişilerin halkın vicdanı üzerinden siyaset üretmesi ya da siyaseti sürdürmesi gerekmektedir. Sadece gelir düzeyleri arasındaki uçurumun giderilmesi ya da iktisadi kaynakların adil bölüşümü yani adaletin sosyal boyutu anlaşılamaz. Adalet aynı zamanda yargı, hükümet, devlet karşısında bireyin, yurttaşın adil eşit muamele görmesidir. Sorumluluk sahibi olan bizlerin hak ve hukuklarımızı vicdani temellere bağlı olarak ahlaki değerlerle bütünleşmesi lazımdır. Sorumluluk duygusu ile davranmayan birey, kamu görevlisi, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, yerel yöneticiler adaleti bozan konuma düşeriz. Adaletin bozulduğu anda da eşitlikten bahsetmemiz mümkün değildir. Bugün adaletsizlik ve vicdansızlık AKP'nin politikası olmuştur."

Partililere 'tek yumruk' olma çağrısı yapan Özyiğit, "Cumhuriyet Halk Partisi'ni İktidarına taşıyacağız" dedi.

 

Etiketler :
Paylaş :

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

 
  FLAŞ HABER

  HABER ARA
 
 
  
  YAZARLAR
   




  FLAŞ HABER



 


 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GÜNCEL HABERLER SİYASET HABERLERİ SPOR HABERLERİ GİZLİLİK İLKELERİ

 

İmge Gazetesi Mersin | Resmi Web Sitesi | Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
imgegazetesi.com © Copyright 2014-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA