Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Dokgöz, intihar eylemlerinin son zamanlarda çok fazla gündeme gelmeye başladığına dikkat çekerek ''Kişi kendini yakıyorsa orada bir sorun vardır.'' dedi.

Konuşulması gereken önemli noktanın risk faktörlerini belirlemek ve bu eylemlere karşı alınabilecek önlemleri tespit etmek olduğunu ifade eden Dokgöz, sorumluluğun ilk olarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na ait olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “Bakanlığa bağlı uzmanlar toplumun dinamiklerini çalışmalı ve önlemler üretmelidir. Son zamanlarda 'çocuklarım aç' diyerek kendisini yakmaya başlayan insanların sayısının artması endişe vericidir. Bu hem bir intihar hem de toplumsal bir eylem biçimidir. Burada tabiki dikkatli olmalıyız. Ne bu kişilere gereğinden daha az ilgi göstermeliyiz ne de bu kişileri kahramanlaştırmalıyız. Kahramanlaştırma gibi bir hataya düşersek bu eylemlerin maalesef sonunu alamayız ve insanları bu eylemleri yapmaya teşvik etmiş oluruz. İntihar eden kişiyi kahramanlaştırmak intihara meyili arttırabilir.”

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Dokgöz, intihar eylemlerinin birçok sebebinin olabileceğini belirterek, “Toplumumuzda intihar eden bir kişinin sadece psikolojik sorunlarının olabileceği gibi bir algı var. Bu yanlış bir kanı. İntihar öncelikle kişilerin kendi benliklerine karşı yaptıkları bir eylemdir. İntiharı tam manası ile açıklamak maalesef mümkün değil.”dedi.

İntiharın Birçok Sebebi Olabilir

İntiharın birçok sebebinin olabileceğini söyleyen Dokgöz, başlıca sebepler arasında sosyolojik ve ekonomik sebeplerin ve hatta dikkat çekme arzusunun dahi bulunabileceğini belirterek, “İntihar eylemleri maalesef son zamanlarda çok fazla gündeme gelmeye başladı. Siyanür gibi kolay ölüm yöntemlerinin tercih edilmesinin sebepleri arasında aile yaşantısından, ekonomik sebeplere, cinsel saldırılardan, cinsel yönelim farklılıklarına kadar birçok sebep sunabiliriz. Tabiki psikolojik sebeplerle intihar eden insanlarda yok değil.” diye konuştu.

İntihar Tek Bir Açıdan Değerlendirilemez

İntiharı önleme çalışmalarının çok yönlü bir biçimde yapılması gerektiğini söyleyen Dokgöz, “İntiharı sadece ekonomik, psikolojik veya sosyal açıdan değerlendirmeyiz. Bir intiharı her açıdan ele almamız gerekiyor. Aslında bu konuyu anlamak tam olarak ekip işi. Bu ekibin içerisinde mutlaka tıp doktoru, psikolok, hukukçu, ekonomist ve güvenlik güçlerinin bulunması gerekiyor. İntiharı tek bir açıdan değerlendirmek hata olur. Hatta bu ekibin içerisine rehber öğretmenleri ve medya temsilcilerinin de dahil edilmesi gerekiyor. Bu paydaşlar bir araya gelerek bir çözüm üretmeli.” açıklamalarında bulundu.

İntihar Yöntemleri Ortadan Kaldırılmalı

İntiharların çözümü tek bir açıdan aradığında ortaya bir sonuç konulamayacağını söyleyen Dokgöz, “Sadece tıbbi açıdan ele aldığımızda, rehabi-lite ederek evine göndermemiz gerekiyor. Fakat evine gönder-diğimiz kişi yeniden farklı bir biçimde intihara kalkışacaktır. Çünkü onu buna sürükleyen faktörler hala ortada olacak. Bu faktörlerin ortadan kaldırılması için de çalışmamız gerekiyor. En başta kolay ulaşılabilir zehirleri acilen yasaklamalıyız. İntihar vakalarının ardından siyanür yasaklandı fakat hala birçok farklı yöntem kolay ulaşılabilir durumda. Siyanir intihar vakalarından önce tehlikeli madde kategorisinde dahi değildi.” dedi.

İnsanları intihara sürükleyen olayların ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Dokgöz, bireylerin barınma, eğitim ve beslenme gibi temel ihtiyaç-larının mutlaka karşılanması gerektiğini ve bu sorumluluğun yerel ve genel iktidar da olduğunu söyledi.