Sosyal etkinliklerin; araştıran, sorgulayan, düşünen ve üreten bir nesle ihtiyaç duyan dünyamızın yeni eğitim modellerinin ortaya çıkmasına olanak sağladığına işaret eden İleri; ‘’sanat çocukların fiziksel güç-çeviklik konsantrasyon gelişimini arttırıyor, olgunlaşma ve birçok konuda gelişimine yardımcı oluyor’’ dedi.

İDOL Sanat Merkezi’ni yaklaşık dokuz yıl önce açtıklarını anlatan Berna Turhan İleri, ailelerin çocuklarına sanat çalışmaları yapacakları kurumları seçerken nelere dikkat etmeleri konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Çocukların gittikleri okullarda sanatla ilgili tamamen profesyonel isimlerden ders alınmasını tavsiye ettiğini ifade eden İleri, ‘’Beden eğitimi öğretmeni olup bale eğitimi verenler bile var. Bunlardan sakınmalılar. Yani beden eğitimi öğretmenlerinin kendilerine göre branşları var. Ders verecek öğretmenin altyapısı çok önemli, donanımı çok önemli, çocuğu anlayabilmesi için psikoloji biliyor olması çok önemlidir. Türkiye’de konservatuardan mezun oluyorsunuz ama bale hocalığı diye bir bölüm yok. Bale sanatçıları çalıştırıcılık yapıyorlar. Ailelerin ‘şu kursa- bu kursa gittim bale biliyorum’ diyenlere kanmamaları gerekiyor.’’ Dedi.

Uzman çalıştırıcılardan eğitim almayan çocukların fiziksel zararlar görebileceği konusunda aileleri uyaran İleri, ‘’Çocuklarımız küçük yaşta bale eğitimi aldıkları için yanlış ellerde fiziksel gelişimini kötü yönde etkileyebilir. Bacağını açmak bale yapmak değil, vücut koordinasyonudur. Yani çocukta Allah vergisi olarak bir yetenekler var ise profesyonel olarak irdelenmesi gerekiyor. Bir hobi olarak başlayan çocukların, yaşlarına göre kas sistemlerini çok iyi bilen bir hoca ile çalışması gerekiyor. Belli dönemlerde boy uzaması oluyor çocuklarda ve o dönemde kas zayıflık gösteriyor. Çocuklarda sakarlıklar önüne dökmeler bunların hepsi boy uzarken kasların zayıflığından, koordinasyon bozuklukları bundan dolayı oluyor. Kaslar o kemiğe göre uzama gösteriyor, yanlış ve baskıcı hareketler uygulandığında sakatlıklar meydana geliyor. Eğitim verecek kişinin bu gibi konulara hakim birisi olması gerek. Balede birçok şeye dikkat etmek zorundayız, bale bir sanattır ve birkaç jimnastik hareketiyle biz bale öğrettik diyemeyiz.’’ şeklinde konuştu.

Balenin sabır ve zaman gerektiren bir sanat olduğunu da anlatan İleri şöyle devam etti: ‘’Velilerde yanlış kaygılar da söz konusu oluyor. Bale öğretiyoruz ve onların önce beyinlerini altyapılarını doldurmamız gerekiyor. Bunun için biraz sabır gerekiyor. Bu iş müziğe dayalı hisse dayalı bir iş öyle 3-5 ayda öğrenilecek bir iş değil. Bunların hepsini bir bütün olarak vermeliyiz. Birkaç yıllarını verip çocuktaki ilerlemeyi gözlemleyip, sonrasında hasatı alabilmeleri adına 3-4 yıl daha vermeleri gerekir ki çocuğun nereye gittiğini net görebilsinler. Veliler çocuklarını gönderdiği okulun fiziki durumunu da tanımalı, bale eğitimi için düzenli stüdyoların olması gerekiyor. Hocalarının altyapısının çok iyi olması gerekiyor. Evime burası yakın diye göndermemeliler, ne anlatmaya çalışıyorlar okulun felsefesini tanımalılar. Sanat okullarının geçmişten bu güne kadar neler yaptıklarına bir baksınlar ve mutlaka diğer velilerle konuşulmalı fikir alışverişi yapılmalı, referans almalılar.’’