CHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Vahap Seçer, yatırımcı ve kalkınmacı bir belediyecilik hedeflediklerini belirterek, “İş var rutindir, onu herkes yapar ama sıra dışı işleri de sıra dışı düşünen beyinler yapar. Böyle beyinlerden oluşan bir takımla biz de Mersin'e son derece güzel hizmetler yapacağız. Beklentinin çok üzerinde sonuçlar alacak çalışmalarımız olacak. Arı gibi çalışacağız” dedi.

CHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Vahap Seçer seçildiği takdirde hayata geçirmeyi planladığı projeleriyle Mersin basının önüne çıktı.

Tenis Kulübü'nde proje tanıtım toplantısı düzenleyen Seçer'e, CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay ile partililer de eşlik etti. Mersin Gazeteciler Cemiyeti Yönetimi ile çok sayıda basın mensubunun katıldığı toplantıda Seçer, yatırımcı ve kalkınmacı bir belediyecilik hedeflediklerinin altını çizdi.

“Sıra dışı düşünen beyinlerle sıra dışı işler yapacağız”

Basın olmazsa siyaset de iletişim de toplumla temasın da olamayacağına ve ana damarın tıkalı olacağına işaret ederek sözlerine başlayan Seçer, uzun süredir çalıştıklarını, sınav gününe de son sürat hazırlanmaya devam ettiklerini vurguladı. Önümüzdeki 5 yılda başarılı bir süreç geçirmeyi hedeflediklerini, projelerinin sözde kalmayacağını ifade eden Seçer, “Uygulamaya gireriz, Mersin'in beklentilerine cevap veririz, sıra dışı işler yaparız. İş var, sıra dışı iş var. İş var rutindir, onu herkes yapar ama sıra dışı işleri de sıra dışı düşünen beyinler yapar. Böyle beyinlerden oluşan bir takımla biz de Mersin'e son derece güzel hizmetler yapacağız. Beklentinin çok üzerinde sonuçlar alacak çalışmalarımız olacak. Arı gibi çalışacağız” diye konuştu.

“Fark oluşturmak zorundayız”

“Yatırımcı ve kalkınmacı bir belediyeciliği önceliyoruz” diyen Seçer, önce bunu sağlayıp, toplumun diğer alanlarında belediye faaliyetlerinin daha etkin olabileceğini düşündüklerini dile getirdi. Bir toplumda en büyük sorun işsizlikse, üretim yoksa, insan yöneticilerin odağından çıkmışsa, toplum yoksullaşmışsa, bütün sorunların kaynağının bu noktadan başladığına dikkat çeken Seçer, öncelikle bunu halletmeleri gerektiğini söyledi. ‘Varlık içerisinde yokluk' kavramının içini dolduracak kentin Mersin olduğunu belirten Seçer, “Bir tarafta güçlü bir ekonomi, devlet diyor ki, ‘Mersin'in ekonomisi güçlüdür, ilk 10'da bir ekonomi' ama yine devletin aynı kurumu diyor ki, ‘Yoksullukta, gelir dağılımında ilk 3'te bir Mersin'. Bundan daha büyük yaman çelişki olur mu? Belediyelerin bununla çok alakası var. Biz, yerel yönetimlerle ilgili uluslararası bir sözleşme imzalamışız. O bizi bağlar. Türkiye'de demokraside geçici sıkıntılar yaşanabilir ama Türkiye normalleşme sürecine girdiğinde bizim de yerel yönetim anlayışımız süratle çağdaş evrensel boyutlarına evrilmek zorunda. Bu sebeple yerel yönetimler de etkin, kentin ekonomisine, demokrasisine, huzuruna, sosyal barışına hizmet edebilir. Hem bu hakkı var hem bu haddi var hem de bu gücü var. Onun için daha geniş düşünüyorum. Belediye başkanı olayım, oraya oturayım, etrafımda avenelerim caka satayım, parayı har vurup harman savurayım, yandaşlarımı doyurayım, biraz caddeleri temizleyip sinekleri öldüreyim, ağaçları da budayayım; belediye başkanlığı bitti. Böyle bir belediye başkanlığını reddediyorum. Hiç orayı da işgal etmeye gerek yok. Fark oluşturmak zorundayız. Mersin'de bu imkanlar da var. Çok önemli potansiyellerimiz var. Birçok alanda yatırım yapabiliriz, bu kenti hareketlendirebiliriz, şenlendirebiliriz. Bu kenti sanayi, turizm, tarım, lojistik yatırımlarıyla kalkındırabiliriz” ifadelerini kullandı.

“Yatırım yapılabilecek her alanda belediyenin eli olacak”

Projelerini, ‘ekonomi', ‘sosyal' ve ‘yenilikçi belediyecilik' projeleri olmak üzere 3 başlıkta topladıklarını aktaran Seçer, 150'nin üzerinde faaliyet ve proje hazırladıklarını söyledi. Ekonomi projeleri içinde ilk etapta Mezitli, Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde 3 bin 500 iş yerini kapsayacak küçük sanayi siteleri yapmayı planladıklarını anlatan Seçer, Mersin-Tarsus arasında bin 700 dönümlük bir alanda Lojistik Köy ile buna bağlı nakliyeciler sitesi projeleri olduğunu belirtti. Kendisini en çok heyecanlandıran projenin İleri Teknoloji Kampüsü olduğunu söyleyen Seçer, ayrıca Yenilikçi Ekonomi Bölgesi, Yüksek Teknoloji OSB, Tematik İhtisas OSB projelerini de hayata geçirmeyi hedeflediklerini vurguladı. Seçer, “Yatırım yapılabilecek her alanda belediyenin eli olacak. Yetkimiz dahilinde destek olacağız ya da bakanlık, merkezi yönetim, özel sektör gibi bir başka kurumun Mersin'e yatırım yapması durumunda, onların emrine amade olacağız. Ne istiyorlarsa onu yapacağız. Mersin'e gelecek yatırımcılar için iletişim kurabilecekleri, belediye bünyesinde Mersin Yatırımcı ve Girişimci Danışma Merkezi (MEYDAM) kuracağız” şeklinde konuştu.

Belediye bünyesinde Esnaf Masası ile Kadın ve Çocuk Daire Başkanlığı kuracakları bilgisini de veren Seçer, dezavantajlı gruplara, kadınlara, çocuklara, bugüne kadar hizmette ikinci plana atılmış mahallelere pozitif ayrımcılık uygulayacağını söyledi. Seçer, “Ben gruplara tarafım. Onlara ayrıcalık yapacağız. Herkese eşit hizmet götürmek istiyoruz ama ben adil hizmet dağıtmak istiyorum” dedi.

Kadınlara, çocuklara, gençlere yönelik sosyal projelerini de anlatan Seçer, tarım ve turizm alanında hayata geçirmeyi planladıkları projelerini de paylaştı.

“Kaynak sorunu yaşayacağımı düşünmüyorum”

Sorulara da yanıt veren Seçer, tüm projeleri karşılaması için gereken bütçeyi nasıl sağlayacağı yönündeki soruya şu yanıtı verdi: “Bütçe kallavi, bütçe iyi. En son MESKİ ile beraber 2,7 milyar TL öngörülen bütçe. Bu kötü bir bütçe değil. Nasıl kullanacağınıza bağlı. Efektif, rasyonel kullanmanız lazım. Paranız dahi artar. Kaynak sorunu yaşayacağımı düşünmüyorum. Yanlış bir değerlendirme var, bu da mevzuat bilgisi yetersizliğinden kaynaklı. Belediyelerin gelir kaynakları Büyükşehir Yasasında, Belediyeler Yasasında belli. Bunu, olağanüstü ya da yasa dışı müdahaleler dışında kimse engelleyemez. Merkezi bütçeden pay alıyorsunuz, diğer gelir kalemleriniz var. Bu gelirleri nasıl ve nerede kullanacağınızı siz belirleyeceksiniz. Bunun dışında merkezi yönetimin yatırımları var. Şu anda Cumhurbaşkanlığı sisteminde Sayın Cumhurbaşkanının inisiyatifinde. Şunu çok rahat söylüyorum; bunu hep soruyorlar, ‘CHP'li belediye, AK Parti'li cumhurbaşkanı, bu nasıl olacak?' hiç merak etmeyin hiçbir şey olmaz. Garip sorularla da karşılaşıyorum, ‘Cumhurbaşkanını ziyarete gidecek misiniz?' Ne yapacağım? Ben Servantes'in romanındaki Don Kişot muyum? Yel değirmenleriyle kavga mı edeceğim? Kime ne faydası var? Ben kenti yönetmeye geliyorum. Benim, ‘küstüm cumhurbaşkanıyla oynamıyorum' deme lüksüm de yok. İnatlaşma gibi bir anlayışım yok. Dolayısıyla bütçe de yeter.”