Sürücüler ikiye katlanan trafik sigortası fiyatlarından dert yanıyor, sigorta şirketleri ise 'yıllık zararımız 6 milyar liraya yaklaşıyor, fiyat artışı kaçınılmazdı' diyor.

Kasko ile Zorunlu Trafik Sigortası'nın birleştirilmesi fiyatları aşağı çeker mi?

Sigorta şirketlerinin denetimsizliği ve serbest tarife uygulamasının bu sorunlara yol açtığını ifade eden Keskinler Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şenol Keskin, ‘’Sigorta şirketlerinin koymuş olduğu kuralları Hazine Müsteşarlığının denetlemesi gerekir’’ dedi.

Keskinler Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şenol Keskin, Trafik Sigortaları Birliğinin konu ile ilgili araştırmalarını değerlendirdi. Keskin; ‘’Trafik sigortasının son 4 yılda vefat ve sakatlıkla ilgili hasar ödemeleri yüzde 311, maddi hasar ödemeleri ise yüzde 36. Toplam ödenen hasarın yüzde 51’i vefat, sürekli sakatlık bütün bu ödenen yüksek hasar oranlarının karşılığında son 4 yılda trafik sigortasının artışı yüzde 54’e ulaşıyor. 2015 yılının ilk 9 ayında trafik sigortasından toplanan prim tutarı 4 milyar 300 milyon lira. Buna karşılık 4 milyar 900 milyon bedeni, 2 milyar 200 milyon maddi zarar, toplamda 7 milyar lira hasar ödemesi var. Toplanan para ve ödenen hasar arasında 2 milyar 100 milyon gibi çok ciddi bir rakam var’’ diye konuştu.

Sigorta şirketlerinin almış oldukları her 100 milyon karşılığında 163 lira hasar ödediklerine dikkat çeken Keskin, ‘’Buna artı acenta komisyonlarını ekliyorsunuz. Duruma böyle baktığınız zaman trafik sigortası çok yüksek değil. Vatandaş geliyor araç ve sahibinin durumuna göre hasar ödemeleri var ama sigorta şirketleri de bu konuda çok ciddi hasar ödüyorlar. Buna göre trafik sigortasında her araçtan 50’si hasar alıyor. Yine Trafik Sigortaları Birliğinin yapmış olduğu araştırmaları baz alırsak, örneğin İstanbul’da her 100 taksiden 50’si, her 100 kamyondan 12’si, her otomobilden 7’si kaza yapıyor ve çok ciddi şekilde hasar alıyorlar" şeklinde konuştu. Avrupa ülkelerine göre kıyaslama yapıldığında ise Türkiye trafik sigortalarının ortalaması kişi başı 105 euro olduğunu ve şu an Avrupa ülkeleri arasında trafik sigortası fiyatı en düşük olan ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Keskin; ‘’ 2015’in ilk 9 ay istatistiklerine göre; Türkiye’de 19 milyon 800 bin araç var. Bunların yüzde 80’ninin trafik sigortası mevcut, trafikte halen zorunlu olmasına rağmen yüzde 20 oranında sigortasız araç var. Rakamsal olarak baktığımızda ülkemizde trafik sigortası olmayan 4 milyon araç var" vurgusunu yaptı.

‘’TRAFİK SİGORTASI VE KASKO SİGORTASININ BİRLEŞMESİ 2000'Lİ YILLARIN PROJESİ"

Trafik sigortası ve kasko sigortasının birleşmesinin, 2000'li yıllarının projesi olduğunu hatırlatan Keskin, ‘’Sigorta şirketleri bu uygulamayı o zaman yapmak istediler. Ama bir türlü gerçekleşmedi, gerçekleşmesi de yakın bir tarihte mümkün gibi görünmüyor. Sebebi de şu; bir ara hatırlarsanız eski araçları trafikten çekmişlerdi. Trafikte dolaşan araç yaşını, 20 yaşına düşürebilmiş olsalardı bunu yapabilirlerdi. Bu uygulamanın yakın zamanda yapılabilmesi teknik olarak mümkün değil. Bunun yapılabilmesi için devletin alt yapısını oluşturması gerekir. Örneğin 20 yaşına kadar olan araçları trafikten men etmesi gerekir ya da 20 yaşındaki araçların kasko sigortası yapılabilir hale gelmesi gerekir ki, şu an 12 yaşından sonrasını yapmıyoruz. Yaşı büyük araçlarda çok yüksek kasko fiyatları ortaya çıkıyor. 20 yaşından büyük araçlara farklı bir kasko uygulaması getirilmeli. Şimdi düşünün kasko sigortası ve trafik sigortası birleştirilmiş olsa, 1980-1990 model araçlarda kasko yapılsa, araç değerinin üstüne çıkan rakamlar ortaya çıkacak. Yani kasko sigortası ve trafik sigortası birleştiğinde, sigorta rakamları düşecekmiş gibi düşünülüyor, oysa tam aksine rakamlar daha çok yükselecektir ve araç sahiplerine daha yüksek bir prim yükü getirecektir. Bu durum yine sigorta şirketlerine yarar. Sigorta şirketlerine şu ana kadar piyasada olmayan 19 milyon 800 bin aracın yüzde 25’i kaskoluyken, geri kalanları da kasko yaptıracak demektir. Bu da sigorta şirketlerine bulunmaz bir kaynak yaratır. Bunun araç sahiplerine hiçbir faydası olmaz" ifadelerini kullandı. Çözüm noktasında önerilerde bulunan Keskin şöyle devam etti: ‘’Sigorta şirketlerine devlet tarafından yaptırımlar uygulanması gerekir. Sigorta şirketlerinin koymuş olduğu kuralları Hazine Müsteşarlığının denetlemesi gerekir. Sigorta şirketleri kontrolsüz bir şekilde büyüyor, kontrolsüz bir şekilde çalışıyorlar. Sigorta şirketlerinin genel merkezlerinde istedikleri gibi kararlar alıyorlar. Sigorta fiyatları sabitlenmeden bu sıkıntılar çözülmez. Sigorta fiyatları anlık değişim gösteriyor. Ekrana baktığınızda gördüğünüz fiyattan poliçeyi kestiniz kestiniz, aksi taktirde yeniden programı açtığınız anda fiyatlar yeniden değişkenlik göstermiş oluyor. Bu durum bizim gibi acentaları da çok zor durumda bırakıyor. Sigorta şirketleri sigorta bedellerini sabitlemeli ve Hazine Müsteşarlığı bu durumu denetlemelidir." Trafik sigortalarının artışları araç sahiplerine yük getirdiği gibi, acentaların gelirlerinde de kısıtlamaya gitmesine neden olduğunu kaydeden Keskin, "Eskiden bizlerin yüzde 15 ile yüzde 23 arasında olan komisyon gelirlerimiz şu an yüzde 2 ile yüzde 12 arasına düştü. Dolayısıyla bu sigorta fiyatlarının artışı ne acentanın işine yarıyor ne de araç sahiplerinin. Burada sadece şirketler servetlerine servet katıyorlar. Sigorta şirketlerin denetimsizliği ve serbest tarife uygulaması bu sorunlara yol açıyor. Sigorta şirketleri işin kolayına kaçıyor. Serbest tarifeye geçilirken birlikte anlaşmalı kaza tutanağı uygulaması başladı. Bu uygulamada alkollü olarak kaza raporu hemen hemen hiç yok, yüzde 2 lerde. Eskiden trafik kaza tutanaklarını tutarken alkollü kaza tutanağı çoktu ama şimdi insanlar aralarında anlaşıyorlar, raporlar ona göre tutuluyor. Bu durumda da sigorta şirketlerinin hasar maliyetini arttıran başlıca unsurlardan bir tanesi. İkincisi hasar raporlarını eskiden sigorta acentaları yapardı şimdi ise araç servisleri yapıyor. Bizlerin hasarı takip etme şansımızda olmuyor ve sahte hasar raporları ile sigorta şirketlerinden astronomik hasar tazminatları alınıyor. Sigorta şirketleri bunların önüne geçmesi gerekirken sigorta tarifelerini yükseltip, acenteların komisyonunu düşürerek işin kolayına kaçıyor. Sonuçta burada hepimiz zarar görüyoruz" dedi.